Siirt Haber / Siirt Pusula Haber
HV
19 AĞUSTOS Salı 00:48

Sessizce Kalbe Sızan Toz: Riyâ

BEKİR ÖZDENİZ
BEKİR ÖZDENİZ
Giriş Tarihi : 13-08-2025 10:27

İnsan, bazen kendi aynasına bile yabancılaşır.
Yaptıklarını gerçekten inanarak mı, yoksa görülmek için mi yaptığını ayırt etmek kolay değildir.
Riyâ, çoğu zaman yüksek sesle gelmez; sessizce kalbe yerleşir.
Belki de bu yüzden en büyük sınav, başkalarının alkışı olmadan da doğruyu yapabilmektir.

Riyâ kelimesi, Arapça “رِئَاء” kökünden gelir ve “görülmek, gösteriş yapmak” anlamındadır.
Bir ameli, Allah rızası için değil de insanların beğenisini kazanmak amacıyla yapmak riyâ olarak tanımlanır.
İslam âlimleri, riyâyı “küçük şirk” olarak nitelemiş, amelin içini boşaltan, sevabını yok eden tehlikeli bir kalp hastalığı olarak görmüştür.

Kur’ân-ı Kerîm’de Maun Suresi’nde, ibadetlerini gösteriş için yapanlar sert bir şekilde uyarılır:
"Onlar namaz kılarlar, fakat gösteriş yaparlar.” (Maun, 4-6)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadisinde, “Sizin için en çok korktuğum şey küçük şirktir.” buyurmuş; sahabeler “Küçük şirk nedir?” diye sorduklarında “Riyâdır.” cevabını vermiştir.

Riyâ sadece ibadetlerde değil, hayır işlerinde, yardım kampanyalarında, hatta sosyal ilişkilerde bile ortaya çıkabilir.
İnsan bazen başkasının takdirini kazanmak için, aslında samimiyetle yapmayacağı işleri yapabilir.
Bu durum, zamanla niyetin bulanmasına ve gönül huzurunun kaybolmasına yol açar.

Riyâ, sadece yapanın kalbini değil, etrafındaki insanların güven duygusunu da zedeler.
Bir insanın samimiyetine gölge düştüğünde, söyledikleri de yaptıkları da sorgulanır; toplumsal ilişkilerde güven çatırdamaya başlar.

Gerçek iyilik, fotoğrafı çekilmeyen, alkışı duyulmayan, ismi anılmayan iyiliktir.
Çünkü o iyiliğin şahitleri insanlar değil, Yaratan’dır.
Kalbini bu niyetle koruyabilen insan, en sessiz adımında bile en gür yankıyı bırakır.

Allah’ım, amellerimizi yalnızca Senin rızan için yapabilmeyi, kalplerimizi riyâdan uzak tutmayı nasip eyle.

YORUMLAR