Büyümek : Bir Çocuğun En Tatlı Yanılgısı 

BEKİR ÖZDENİZ

30-07-2025 10:39

Büyümek : Bir Çocuğun En Tatlı Yanılgısı 

Bugünkü köşe yazımın konusu, kıymetli bir arkadaşımla yaptığımız samimi bir hasbihal sırasında ortaya çıktı. Sohbetimizde geçen bu içten yakarış beni derinden etkiledi ve bu hafta bu meseleyi kaleme almak istedim.
Küçükken büyümek isteriz. Ayakkabılarımız büyük gelsin, ceketler omuzlarımızdan düşsün, sanki o hallere bir özen vardır da, o hâllerde bir özgürlük saklıdır sanırız. “Büyüyünce istediğimi yapacağım” deriz. Oysa büyümek, istemediğin şeyleri yapmakla başlar.
Bir çocuk için büyümek; özgürlük, oyun saatini sınırsızca uzatmak, geceyi uykusuz geçirmek ve dilediğini yemek demektir.
Oysa büyümek aslında bir kayıptır. Oyun saatlerinin yerini mesai saatleri alır, uykusuz geçen geceler kaygılarla dolar, dilediğini yemek bile artık midene değil cebine bağlıdır.
Ve sonra bir sabah, çocukken hayalini kurduğumuz o “büyük” halin içinde gözümüzü açarız.
İçimizden bir ses fısıldar: “Keşke çocuk kalsaydım…”
Zamanın kıymetini büyüyünce anlıyoruz.
Anlıyoruz ki, çocukluk bir dönem değil, bir nimettir. Koşulsuz sevilmek, sorumsuzca gülmek, hatasız yaşamak… Büyüdükçe üzerimize yüklenen roller, unuttuklarımızdan daha çok yorar bizi. Her ‘zorunluluk’, biraz daha uzaklaştırır bizi içimizdeki o küçük çocuktan.
Çünkü büyümek sadece boy uzaması, yaşın ilerlemesi değil… Ruhun, omuzlarına bindirilen yükle eğilmesi demek.
Ve bu yüzden belki de, yaş aldıkça çocuklara imrenerek bakarız. Onların kaygısızlığına, neşesine, saflığına…
Büyümek istemek ne kadar insaniyse, büyüdükçe küçülmek istemek de bir o kadar gerçek.
Çünkü fark ediyoruz: Hayat dediğimiz şey, büyüdükçe karmaşıklaşan ama küçüldükçe sadeleşen bir hikâye.
Bugünlerde çocuk olmak zor. Ama yetişkin olmak daha da zor.
Çünkü bir çocuk ağlayınca onu avutacak bir kucak bulur, bir yetişkin ağlayınca saklanacak bir köşe arar.
O yüzden bazen susarız, bazen içimize döneriz, bazen de çocukluk anılarımızda saklanırız.
Büyümek kaçınılmaz. Ama içimizdeki çocuğu büyütmek zorunda değiliz.
Kendimize soralım: En son ne zaman koşulsuz güldüm? En son ne zaman utanmadan hayal kurdum?
Cevaplar ne kadar uzaksa, çocukluğumuz da o kadar uzakta demektir.
Ama merak etmeyin, o çocuk hâlâ orada… Sadece büyümüş benliğinizin gölgesinde kalmış olabilir.
Bir sonraki haftamızın hasbihalinde görüşmek dileğiyle.

DİĞER YAZILARI Kültürümüzün Sessiz Mirası: Dil ve Edebiyat 01-01-1970 03:00 Kervan Yolda Düzülür 01-01-1970 03:00 Hayallerin Umutla Dansı 01-01-1970 03:00 Sessizce Kalbe Sızan Toz: Riyâ 01-01-1970 03:00 Gerçek Dostluk: Samimiyet mi, Sıfat mı? 01-01-1970 03:00 Kudüs: Üç Din, Bir Mücadele 01-01-1970 03:00 15 Temmuz: Tarihin Seyrini Değiştiren Gece 01-01-1970 03:00 Unutulan Değerler: Mahalle Kültürü ve Komşuluk 01-01-1970 03:00 "Her An, Her Yerde İyilik" 01-01-1970 03:00 İyilik Pasif Kalmasın 01-01-1970 03:00 "Bir Ekran Kadar Yakın Bir İnsan Kadar Uzak" 01-01-1970 03:00 Filistin İçin Sustuklarımız: Vicdanın Sınırları 01-01-1970 03:00 Sınırsız İsteklerin Gölgesinde Sınırlı Bir Ömür 01-01-1970 03:00 VEFA NEREDE YAŞAR? 01-01-1970 03:00 Neden yazıyorsun? 01-01-1970 03:00 "Geçmişin Gölgesinde Kalmamak" 01-01-1970 03:00 "Stresten Uzak Huzura Yakın  01-01-1970 03:00 "Dijital Dünyanın Tehlikesi: Dijital Faşizm 01-01-1970 03:00 "Filistine Umut: Yapabileceklerimiz"  01-01-1970 03:00 "Peygamberimiz Ve Engelliler" 01-01-1970 03:00 Ne Verirsen Elinle O Gelir Seninle  01-01-1970 03:00 "Dört Halife Işığında Müslüman" 01-01-1970 03:00 Bir Ses İnsanlık mı dedi ? 01-01-1970 03:00 Işık Hadisesi Etrafında Siirt Ve Kültürel Miras  01-01-1970 03:00 "Sonbahara Doğru" 01-01-1970 03:00 Günümüz Salgını "İsraf" 01-01-1970 03:00 Hiçlik Makamı" 01-01-1970 03:00 Aidiyet ve Toplum 01-01-1970 03:00 Hayır Diyebilme Özgürlüğü 01-01-1970 03:00 İyilik Yap, İyilik Bul! 01-01-1970 03:00 Amalar ve Fakatlar 01-01-1970 03:00 Müjde Mi Vahamet Mi ?  01-01-1970 03:00 "İbrahimce Sadık İsmailce İtaatkar" 01-01-1970 03:00 "Kur'ân'ı Okumak Ve Anlamak" 01-01-1970 03:00 "Dünün Hayalleri Bugünün Teknolojileri" 01-01-1970 03:00 İnsan değişken mi ? 01-01-1970 03:00 Hakimiyet insanda mı doğada mı? 01-01-1970 03:00 Hayatımızdaki sınırlar ve düzenler. 01-01-1970 03:00 Güç kalemde mi kılıçta mı?  01-01-1970 03:00 Zaman mı, İnsan mı ? 01-01-1970 03:00 Samimiyet ve Samimi Niyet 01-01-1970 03:00 "Hayatımızda ki Tercihler" 01-01-1970 03:00 "Kanayan Yaramız  Kudüs" 01-01-1970 03:00 Gönüllülük Ve İnsanımız 01-01-1970 03:00 Bir Sinan Gerek Bir de Süleyman 01-01-1970 03:00 Ah Nerede O Eski Ramazanlar ? 01-01-1970 03:00