https://www.siirtpusulahaber.com/files/uploads/user/1ca1785972386467e5c9227e0035f720-2df1b945cdaa2a610636.jpeg
BEKİR ÖZDENİZ

Sessizce Kalbe Sızan Toz: Riyâ

13-08-2025 10:27 845 kez okundu.

İnsan, bazen kendi aynasına bile yabancılaşır.
Yaptıklarını gerçekten inanarak mı, yoksa görülmek için mi yaptığını ayırt etmek kolay değildir.
Riyâ, çoğu zaman yüksek sesle gelmez; sessizce kalbe yerleşir.
Belki de bu yüzden en büyük sınav, başkalarının alkışı olmadan da doğruyu yapabilmektir.

Riyâ kelimesi, Arapça “رِئَاء” kökünden gelir ve “görülmek, gösteriş yapmak” anlamındadır.
Bir ameli, Allah rızası için değil de insanların beğenisini kazanmak amacıyla yapmak riyâ olarak tanımlanır.
İslam âlimleri, riyâyı “küçük şirk” olarak nitelemiş, amelin içini boşaltan, sevabını yok eden tehlikeli bir kalp hastalığı olarak görmüştür.

Kur’ân-ı Kerîm’de Maun Suresi’nde, ibadetlerini gösteriş için yapanlar sert bir şekilde uyarılır:
"Onlar namaz kılarlar, fakat gösteriş yaparlar.” (Maun, 4-6)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadisinde, “Sizin için en çok korktuğum şey küçük şirktir.” buyurmuş; sahabeler “Küçük şirk nedir?” diye sorduklarında “Riyâdır.” cevabını vermiştir.

Riyâ sadece ibadetlerde değil, hayır işlerinde, yardım kampanyalarında, hatta sosyal ilişkilerde bile ortaya çıkabilir.
İnsan bazen başkasının takdirini kazanmak için, aslında samimiyetle yapmayacağı işleri yapabilir.
Bu durum, zamanla niyetin bulanmasına ve gönül huzurunun kaybolmasına yol açar.

Riyâ, sadece yapanın kalbini değil, etrafındaki insanların güven duygusunu da zedeler.
Bir insanın samimiyetine gölge düştüğünde, söyledikleri de yaptıkları da sorgulanır; toplumsal ilişkilerde güven çatırdamaya başlar.

Gerçek iyilik, fotoğrafı çekilmeyen, alkışı duyulmayan, ismi anılmayan iyiliktir.
Çünkü o iyiliğin şahitleri insanlar değil, Yaratan’dır.
Kalbini bu niyetle koruyabilen insan, en sessiz adımında bile en gür yankıyı bırakır.

Allah’ım, amellerimizi yalnızca Senin rızan için yapabilmeyi, kalplerimizi riyâdan uzak tutmayı nasip eyle.

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Kültürümüzün Sessiz Mirası: Dil ve Edebiyat Kervan Yolda Düzülür Hayallerin Umutla Dansı Gerçek Dostluk: Samimiyet mi, Sıfat mı? Büyümek : Bir Çocuğun En Tatlı Yanılgısı  Kudüs: Üç Din, Bir Mücadele 15 Temmuz: Tarihin Seyrini Değiştiren Gece Unutulan Değerler: Mahalle Kültürü ve Komşuluk "Her An, Her Yerde İyilik" İyilik Pasif Kalmasın "Bir Ekran Kadar Yakın Bir İnsan Kadar Uzak" Filistin İçin Sustuklarımız: Vicdanın Sınırları Sınırsız İsteklerin Gölgesinde Sınırlı Bir Ömür VEFA NEREDE YAŞAR? Neden yazıyorsun? "Geçmişin Gölgesinde Kalmamak" "Stresten Uzak Huzura Yakın  "Dijital Dünyanın Tehlikesi: Dijital Faşizm "Filistine Umut: Yapabileceklerimiz"  "Peygamberimiz Ve Engelliler" Ne Verirsen Elinle O Gelir Seninle  "Dört Halife Işığında Müslüman" Bir Ses İnsanlık mı dedi ? Işık Hadisesi Etrafında Siirt Ve Kültürel Miras  "Sonbahara Doğru" Günümüz Salgını "İsraf" Hiçlik Makamı" Aidiyet ve Toplum Hayır Diyebilme Özgürlüğü İyilik Yap, İyilik Bul! Amalar ve Fakatlar Müjde Mi Vahamet Mi ?  "İbrahimce Sadık İsmailce İtaatkar" "Kur'ân'ı Okumak Ve Anlamak" "Dünün Hayalleri Bugünün Teknolojileri" İnsan değişken mi ? Hakimiyet insanda mı doğada mı? Hayatımızdaki sınırlar ve düzenler. Güç kalemde mi kılıçta mı?  Zaman mı, İnsan mı ? Samimiyet ve Samimi Niyet "Hayatımızda ki Tercihler" "Kanayan Yaramız  Kudüs" Gönüllülük Ve İnsanımız Bir Sinan Gerek Bir de Süleyman Ah Nerede O Eski Ramazanlar ?