Bir Hilal Doğdu

BEKİR ÖZDENİZ

05-11-2025 17:21

Bir Hilal Doğdu

1868 yılının bir kış gecesi, Osmanlı topraklarının üstünde bir hilal doğdu…
Bu hilal, savaş meydanlarında yaralı bir askerin alnına düşen teri silmek için eğilen bir elin sembolüydü.
Adı o vakitler “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” idi.
Ne bir çıkar, ne bir menfaat, ne de bir gösteriş vardı bu hareketin arkasında.
Sadece bir amaç: İnsana dokunmak, insanı yaşatmak.
Bu cemiyetin gönüllülerinin giydiği sade beyaz sargılar, Osmanlı’nın merhamet kültürünün birer nişanesiydi.
Çünkü o dönemde bile Osmanlı, savaşta düşmanına dahi su veren, yarasını saran bir medeniyetin temsilcisiydi.
İşte bu ruh, 1877’de Hilal-i Ahmer Cemiyeti adını alarak büyüdü.
Kızılhaç’a alternatif olarak doğan bu kızıl hilal, hem kimliğimizi hem değerlerimizi temsil etti.
Hilal, sadece bir şekil değil; merhametin, adaletin ve insaniyetin sembolü oldu.
Zamanla savaşlar bitti ama ihtiyaçlar hiç bitmedi.
Depremler, seller, yangınlar, açlıklar geldi geçti; hilal hep oradaydı.
Savaş meydanından, aç kalan bir çocuğun sofrasına; sel altında kalmış bir köyden, kan bekleyen bir hastaya kadar her yere uzandı.
Hilal artık sadece Osmanlı’nın değil, tüm insanlığın umudu olmuştu.
Cumhuriyet döneminde adını “Türkiye Kızılay Cemiyeti”, ardından da “Türk Kızılayı” olarak yeniledi.
Ama özü değişmedi.
Çünkü Kızılay bir isimden ibaret değildi; vicdanın kurumsallaşmış haliydi.
O hilal, merhametle yoğrulmuş bu topraklarda doğdu, gönüllerde büyüdü ve asırlardır karanlığa ışık olmaya devam ediyor.
Bugün bir afet anında, çadırların arasında kırmızı hilali gördüğümüzde içimize doğan güven duygusu, işte o geçmişten gelen mirasın eseridir.
Bir Kızılay gönüllüsünün elinde uzattığı sıcak çorba, bir annenin gözyaşına karıştığında, bu toprakların bin yıllık merhamet hikâyesi yeniden yazılır.
Hilal, bayrağımızda neyi temsil ediyorsa, Kızılay da insanlıkta onu temsil eder: Ümit, diriliş ve hayat.
Sevgiden bihaber gönülleri bile aydınlatacak güce sahip, o gücün ta kendisiydi.
Selam veren esnafın samimiyetiydi,
Gülüp koşturan çocuğun neşesiydi.
Aslında Hilal bizdik, hepimiz, avucunda bir demet mutluluk taşıyan her yürekti.

O yüzden diyorum ki;
Bir hilal doğdu,
Savaşta insanlık, barışta vicdan oldu.
Bir hilal doğdu,
Asırları aydınlattı, gönülleri ısıttı.
Ve o hilal, bugün de dimdik ayakta.
Çünkü iyiliğin ömrü, hilalin ışığı kadar ebedidir.

DİĞER YAZILARI Şehirlerin Kalbi Sivil Toplum  01-01-1970 03:00 " İçimizdeki Küçük Tembel ” 01-01-1970 03:00 Sloganlarla Değil, Gerçek Adımlarla Eşitlik 01-01-1970 03:00 Aidiyetin Sesi 01-01-1970 03:00 Bir Çocuğun Gözünden Gazze 01-01-1970 03:00 Kalbin Dili 01-01-1970 03:00 Kötülüğün Gürültüsüne Karşı 01-01-1970 03:00 Özeleştiri Zamanı 01-01-1970 03:00 Osmanlı’dan Günümüze: Birlikte Yaşamanın Sırrı 01-01-1970 03:00 Kudüs’ün Kaderi: Osmanlı’dan İsrail’e 01-01-1970 03:00 Sabır ve İmtihan 01-01-1970 03:00 Kültürümüzün Sessiz Mirası: Dil ve Edebiyat 01-01-1970 03:00 Kervan Yolda Düzülür 01-01-1970 03:00 Hayallerin Umutla Dansı 01-01-1970 03:00 Sessizce Kalbe Sızan Toz: Riyâ 01-01-1970 03:00 Gerçek Dostluk: Samimiyet mi, Sıfat mı? 01-01-1970 03:00 Büyümek : Bir Çocuğun En Tatlı Yanılgısı  01-01-1970 03:00 Kudüs: Üç Din, Bir Mücadele 01-01-1970 03:00 15 Temmuz: Tarihin Seyrini Değiştiren Gece 01-01-1970 03:00 Unutulan Değerler: Mahalle Kültürü ve Komşuluk 01-01-1970 03:00 "Her An, Her Yerde İyilik" 01-01-1970 03:00 İyilik Pasif Kalmasın 01-01-1970 03:00 "Bir Ekran Kadar Yakın Bir İnsan Kadar Uzak" 01-01-1970 03:00 Filistin İçin Sustuklarımız: Vicdanın Sınırları 01-01-1970 03:00 Sınırsız İsteklerin Gölgesinde Sınırlı Bir Ömür 01-01-1970 03:00 VEFA NEREDE YAŞAR? 01-01-1970 03:00 Neden yazıyorsun? 01-01-1970 03:00 "Geçmişin Gölgesinde Kalmamak" 01-01-1970 03:00 "Stresten Uzak Huzura Yakın  01-01-1970 03:00 "Dijital Dünyanın Tehlikesi: Dijital Faşizm 01-01-1970 03:00 "Filistine Umut: Yapabileceklerimiz"  01-01-1970 03:00 "Peygamberimiz Ve Engelliler" 01-01-1970 03:00 Ne Verirsen Elinle O Gelir Seninle  01-01-1970 03:00 "Dört Halife Işığında Müslüman" 01-01-1970 03:00 Bir Ses İnsanlık mı dedi ? 01-01-1970 03:00 Işık Hadisesi Etrafında Siirt Ve Kültürel Miras  01-01-1970 03:00 "Sonbahara Doğru" 01-01-1970 03:00 Günümüz Salgını "İsraf" 01-01-1970 03:00 Hiçlik Makamı" 01-01-1970 03:00 Aidiyet ve Toplum 01-01-1970 03:00 Hayır Diyebilme Özgürlüğü 01-01-1970 03:00 İyilik Yap, İyilik Bul! 01-01-1970 03:00 Amalar ve Fakatlar 01-01-1970 03:00 Müjde Mi Vahamet Mi ?  01-01-1970 03:00 "İbrahimce Sadık İsmailce İtaatkar" 01-01-1970 03:00 "Kur'ân'ı Okumak Ve Anlamak" 01-01-1970 03:00 "Dünün Hayalleri Bugünün Teknolojileri" 01-01-1970 03:00 İnsan değişken mi ? 01-01-1970 03:00 Hakimiyet insanda mı doğada mı? 01-01-1970 03:00 Hayatımızdaki sınırlar ve düzenler. 01-01-1970 03:00 Güç kalemde mi kılıçta mı?  01-01-1970 03:00 Zaman mı, İnsan mı ? 01-01-1970 03:00 Samimiyet ve Samimi Niyet 01-01-1970 03:00 "Hayatımızda ki Tercihler" 01-01-1970 03:00 "Kanayan Yaramız  Kudüs" 01-01-1970 03:00 Gönüllülük Ve İnsanımız 01-01-1970 03:00 Bir Sinan Gerek Bir de Süleyman 01-01-1970 03:00 Ah Nerede O Eski Ramazanlar ? 01-01-1970 03:00