"Bir Ekran Kadar Yakın Bir İnsan Kadar Uzak"
Artık parmaklarımız kadar yakınız birbirimize. Bir mesajla ulaşabiliyor, bir emojide duygularımızı ifade edebiliyoruz. Ancak ekranlarımız aydınlanırken, kalplerimiz kararıyor farkında mısınız?
Bir zamanlar yüz yüze edilen selamların yerini “çevrimiçi” ibaresi aldı. Konuşmalar mesaj kutularına sığdı, bakışların yerini ekran ışığı aldı. Ve insan, bu kadar erişilebilirken bu kadar ulaşılmaz hale nasıl geldi?
Sosyal medyada binlerce takipçimiz var ama derdimizi anlatacak bir dost bulamıyoruz. Gülüyoruz, paylaşıyoruz, beğeniyoruz... ama gerçek bir göz temasının, içten bir tebessümün yerini hiçbir bildirim alamıyor.
Hâlbuki Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Mümin, müminin aynasıdır.” (Ebû Dâvûd) buyurarak insanın insanla tamamlandığını, muhabbetin yüz yüze bakışla kemale ereceğini öğütlüyordu. Birbirimize bakarak kendimizi, içimizi, halimizi anlamamız gerekiyordu. Oysa şimdi herkes kendi ekranına kilitli; ne aynalar var, ne de bakacak bir göz...
Artık dostluklar çevrimiçi, kırgınlıklar çevrimdışı yaşanıyor. Herkesin birbirine yaklaştığı ama kimsenin kimseye dokunamadığı bir çağdayız.
Belki de yeniden yüzümüze dönmeliyiz birbirimizin. Bir kahveyle, bir yürüyüşle, bir “nasılsın”la. Gerçekten duymak için. Gerçekten konuşmak için.
Çünkü insan, insana iyi gelir. Ama sadece ekrandan bakmak yetmez.
Bir sonraki hafta görüşmek ümidiyle...