“Anlatılmaz, Yaşanır: Hac Yolculuğu”
Kalplerin “Lebbeyk” Dediği Yolculuk
Hac, Rabbine; O’nun evine ve rızasına yapılan kutlu bir yolculuktur. Sırf Allah için; sevinç ve coşku içinde, tekbirler ve salavatlar eşliğinde, “Buyur Rabbim, buyur! Ben geldim! Davet ettin, icabet ettim!” diyerek girilir mukaddes topraklara.
O yüce mâbed, gönül sevdamız Beytullah’a ulaşırsın. Gözyaşlarıyla Rabbine yakarırsın, günahlarına nedamet eder, “Rabbim, evine buyur ettiğin gibi cennetini de nasip eyle” diye dualar edersin. Hac, tarif edilemeyen bir aşktır.
Hac, Sabır ve Teslimiyettir
Hac; ihram, telbiye, tavaf, sa’y ve kurbanla sembollere bürünen bir ibadettir. Fakat bu semboller bilinçle yerine getirildiğinde insanı baştan sona dönüştürür.
“Kim Allah için hacceder, kötü söz ve davranışlardan sakınırsa, annesinden doğduğu günkü gibi günahsız döner.”
(Buhârî, Hac, 4)
Hac, Rabbine teslimiyetin zirvesidir. Kalben ve bedenen “Lebbeyk!” diyebilmektir. Sabır, fedakârlık ve kardeşlik dersidir. Her milletten milyonlarca müminin aynı niyetle bir araya geldiği bu yolculuk, takvadan başka üstünlüğün olmadığını bizlere yeniden öğretir.
“Şüphesiz ki Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı en çok takvâ sahibi olanınızdır.”
(Hucurât, 13)
Hac Kalptedir: Niyetin Önemi
Bugün herkes ismi çıkmadığı veya gücü olmadığı için hacca gidemeyebilir. Ancak Rabbimiz niyetlere bakar. Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Ameller niyetlere göredir.”
(Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1)
Kalbimizde hacca duyulan özlem eksik olmasın; asıl olan Beytullah’a duyulan muhabbeti diri tutabilmektir.
Bir Menkıbe: Kalpten Giden Hac
Bir zengin adam, hac ibadetini yerine getirir. Mekke’ye gider, tüm menasiki eksiksiz yapar. Döndüğünde bir rüya görür: Mahşer yerindedir. Melekler defterine bakar ve şöyle der:
“Sen hac etmişsin ama kabul olunmamış.”
Adam hayretle sorar: “Nasıl olur? Her şeyini yaptım!”
O esnada başka bir isim okunur: Fakir bir kadın… Hacca hiç gidememiştir. Ama her yıl, gözyaşlarıyla Kâbe’ye yönelmiş, şöyle dua etmiştir:
“Allah’ım, sana gelemem ama kalbim Beytullah’ta. Gözyaşım ve niyetimle oradayım.”
Melekler onun haccının kabul olduğunu bildirir.
Adam uyanır ve anlar: Allah kalplere bakar. Samimiyet, niyet ve gönülden gelen yöneliş esastır.
“Allah sizin ne dış görünüşlerinize ne de mallarınıza bakar; ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.”
(Müslim, Birr, 33)
Hacı Olmak, Hacı Kalmak
Hac sadece bir yolculuk değil, bir değişimdir. Hacı olmak, Müslümanlığın sorumluluğunu üstlenmektir. Hacı kalmak ise bu sorumluluğu bir ömür taşımaktır. Hac biter, ama kulluk devam eder.
“Hac mevsiminde yapılan her güzel davranış, sabır ve ihlasla süslenirse kişiyi Allah’a yaklaştırır.”
(Tirmizî, Hac, 4)
Zira hayat da hac gibi sayılı günlerden ibarettir.
Yönümüz Kâbe, Gönlümüz Rahman’a Dönük Olsun
Rabbimize kulluk şuuruyla yaşadığımız sürece haccın ruhu bizimle beraber olur. Önemli olan, Rabbimizin huzuruna yüz akı ile çıkabileceğimiz bir hayat yaşamaktır.
“Ve haccı da umreyi de Allah için tamamlayın.”
(Bakara, 196)
Bir Dua:
“Rabbimiz! Bizi sana verdiğimiz söz üzere sabit kıl!
Bizi sırat-ı müstakimden ayırma!
Bize nimet verdiğin peygamberleri, sıddık ve şehitleri yoldaş eyle!
Sen ne güzel dost, ne güzel vekilsin!”
Haftaya görüşmek dileğiyle Cumamız mübarek olsun.