Çevreye Saygı, İnsana Saygıdır. Yerlere Tükürmeyelim
İslam’da Temizlik ve Ahlak Bilinci
İslam dini; iman, ibadet, ahlak ve toplumsal sorumluluğu bir bütün olarak ele alan, insanın hem dünya hem de ahiret huzurunu gözeten yüce bir hayat rehberidir. Müslümanlar, namaz ve oruç gibi ibadetlerin yanı sıra; oturuşunda, kalkışında, konuşmasında ve çevresiyle olan ilişkilerinde de İslam ahlakını yansıtmalıdır. Bu sorumluluklardan biri de çevreye karşı duyarlı olmak, yaşadığı yeri temiz tutmak ve topluma zarar verecek davranışlardan uzak durmaktır.
Çünkü temizlik, edep ve görgü kuralları İslam ahlakının ayrılmaz parçalarıdır. Yere tükürmek, çöp atmak ya da ortak yaşam alanlarını kirletmek ve zarar vermek; sadece toplumsal değil, aynı zamanda ahlaki ve dini bir sorumluluğun ihlalidir.
Cenâb-ı Allah bakara suresinin 222. Ayetinde şöyle buyuruyor:
“Şüphesiz Allah, tevbe edenleri ve temizlenenleri sever.”
Bu ayet, hem maddi hem de manevi temizliğin Allah katındaki değerini açıkça ortaya koyar. Evimizi temiz tutmak, bedenimizi arındırmak ne kadar önemliyse; kalbimizi kötü düşüncelerden, dilimizi gıybetten ve elimizi haksızlıktan uzak tutmak da o derece mühimdir.
İman Temizliğe Götürür…
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Temizlik imanın yarısıdır.”
(Müslim, Tahâret, 1)
Bu hadis-i şerif, temizliğin sadece alışkanlık değil; imanla doğrudan ilişkili bir hakikat olduğunu bize öğretir. Bir müminin çevresine duyarsız kalması, sokakları kirletmesi, yerlere tükürmesi ya da çöplerini etrafa savurması; imanının zarafetiyle bağdaşmaz.
Bakara süresinin 205. Ayeti kerimede ; “Allah, bozgunculuğu sevmez.” buyurarak, çevreyi tahrip eden her türlü davranışın da bu kapsamda değerlendirilebileceğini bizlere hatırlatır. Müslüman; bulunduğu yeri güzelleştiren, varlığıyla huzur ve düzen getiren kimsedir.
Çöp Değil, Sevgi Bırakalım
Temizlik görevlileri, bu şehirlerin görünmeyen kahramanlarıdır. Onların emeğine saygı göstermek; yere çöp atmamakla, tükürmemekle ve çalıştıkları alanı kirletmemekle başlar.
Onların işini zorlaştırmak, sadece bir insanın emeğine değil; İslam’ın merhamet ve sorumluluk ilkelerine de gölge düşürmektir. Müslüman; kolaylaştıran, yük alan ve rahmet taşıyan kişidir.
“Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.”
(Buhârî, İlim, 11) Hadis-i şerifi de bu anlayışın açık bir ifadesidir.
Bir Menkıbe: İmanın Yüzü Temizliktir
Bir gün, büyük velilerden Hasan Basrî Hazretleri bir talebesiyle birlikte yürürken yol kenarında bir çöp birikintisi gördü. Oradan geçen herkes bu pisliği görmezden gelip uzaklaşırken, Hasan Basrî Hazretleri elbisesinin eteğiyle çöpleri toparlayarak kenara çekti. Talebesi hayretle sordu:
— “Efendim, bu sizin işiniz mi?”
Hasan Basrî Hazretleri tebessümle cevap verdi:
— “Bu çöpü ben atmadım ama temizlemekle çevreme saygımı, Rabbime olan edebimi gösteriyorum. Çünkü iman sadece kalpte değil; davranışlarda da belli olur.”
Görgü, Edep ve Temizlik Birlikte Olmalı
İslam, sadece temizliği değil; görgü ve nezaketi de esas alan bir dindir. Güzel konuşmak, ses tonunu ayarlamak, insanlara saygılı olmak, başkasının hakkını gözetmek müminin ahlâkını tanımlar.
“Mümin, insanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir.”
(Tirmizî, Îman, 12)
O hâlde, hâlimizle ve sözlerimizle örnek olmalı; temizliği, nezaketi ve edebi sadece anlatmakla kalmayıp yaşayarak göstermeliyiz. Çünkü çocuklarımız nasihatten çok, gördüklerini öğrenir.
Dua
“Ey Rabbimiz! Bizi hem beden hem kalp temizliğinde daim eyle. Gözümüzü haramdan, dilimizi yalandan, elimizi yanlıştan uzak tut. Çevremizi kirletmekten, insanların hakkını çiğnemekten bizleri muhafaza eyle. Ya Rabbi! Ahlakımızı güzelleştir, edebimizi artır, bizi güzel ahlak sahibi kullarından eyle. Temizlik ve nezaketi bir yaşam biçimi hâline getirmeyi nasip eyle.”
Haftaya görüşmek dileğiyle, dua ile kalınız.