Biz Niye Böyle Olduk
“Unutulan değerler hatırlanmadıkça huzur bulunmaz.”
Zamanın akışı değişti, gönüller eskisi kadar yumuşak değil artık…
Bir zamanlar komşunun çocuğu açken huzur bulamayan bir millet, bugün aynı apartmanda birbirini tanımaz hale geldi.
Eskiden “selam” bir gönül köprüsüydü; şimdi “görmemiş gibi davranmak” meziyet sayılıyor.
Peki, biz niye böyle olduk?
Kalpler Katılaştı
Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz şöyle buyurur:
“Sonra bunun ardından kalpleriniz yine katılaştı; öyle ki, taş gibi, hatta taştan da katıdır.”
(Bakara Sûresi, 74)
İmanla yumuşaması gereken kalplerimiz, menfaatin soğuk duvarları arasında sertleşti.
Dünya sevgisi gözlerimizi perdeledi; merhamet, sabır ve tevazu, unutulan değerler arasına karıştı.
Hadis: İnsanlığın Ölçüsü
Rasûlullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Müslüman, elinden ve dilinden insanların emin olduğu kimsedir.”
(Buhârî, Îmân, 4)
Peki biz kime eminiz artık?
Kimin dilinden emin olduk, kimin elinden güven bulduk?
İftiralar, dedikodular, kalp kırmalar…
Oysa bir Müslüman’ın kalbini incitmek, Kâbe’yi yıkmaktan daha büyük bir günahtır.
Bir Menkıbe: Mevlânâ ve Fakir Adam
Bir gün Mevlânâ Hazretleri, kapısına gelen yoksul bir adama elinde ne varsa verir.
Yanındaki biri şaşırır ve “Efendim, biraz da kendinize bıraksaydınız!” der.
Mevlânâ tebessüm eder:
“Benim olanı verdim. Çünkü veren ben değilim; veren Allah’tır. Bana kalan ise, verdiklerimdir.”
Bugün biz, “bana kalan ne olur?” diye değil; “benim ne olur?” diye düşünüyoruz.
İşte değişimin başladığı yer burasıdır.
Nereye Gidiyoruz?
Eskiden nasihatle büyüyen nesiller vardı; şimdi sosyal medya ile yönlendirilen nesiller var.
Eskiden bereket, paylaşmanın içindeydi; şimdi israf, yaşam biçimi oldu.
Oysa Kur’an hâlâ aynı, ezan hâlâ semalarda yankılanıyor, Allahu Taala hâlâ “dönün bana” diye çağırıyor.
Bir Dua ile Bitirelim
Allah’ım!
Bizi kalplerin katılaştığı, gözlerin ağlamaz olduğu, gönüllerin dünya sevgisiyle donduğu şu zamanda,
tekrar merhametle, imanla, samimiyetle dirilt.
Unuttuklarımızı hatırlat, kaybettiklerimizi buldur,
ve bizi “eski güzel hâllerimizin” özlemiyle değil,
“yeni güzel amellerimizin” sevinciyle yaşat. Âmin.
Haftaya görüşmek dileğiyle dua ile kalınız.
