Allah’a Sevdirin!
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“Sâlih ameller işleyip de, ben Allâh’a teslim olanlardanım diyerek insanları Allâh’a çağıran kimseden daha güzel sözlü kim olabilir!” (Fussilet, 33)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Sizden her kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin, gücü yetmezse diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin! Bu ise imânın en zayıf hâlidir.” (Müslim, İmân, 78)
Enes (ra) dâvetçilerin âhirette nâil olacakları yüksek mertebeleri anlatan bir hadîs-i şerîfi şöyle nakleder; Rasûlullâh (sav) bir gün şöyle buyurdular:
“-Size bir kısım insanlardan haber vereyim mi? Onlar ne peygamber ne de şehittirler. Ancak kıyâmet gününde peygamberler ve şehitler, onların Allâh katındaki makamlarına gıpta ederler. Nûrdan minberler üzerine oturmuşlardır ve herkes onları tanır.”
Ashâb-ı kirâm:
“-Onlar kimlerdir yâ Rasûlallâh, diye sordular.
Allâh Resûlü:
“-Onlar Allâh’ın kullarını Allâh’a sevdiren ve Allâh’ı da kullarına sevdiren kimselerdir. Yeryüzünde nasîhatçı ve tebliğciler olarak dolaşırlar.”
Ben:
“-Ey Allâh’ın Rasûlü! Allâh’ı kullarına sevdirmeyi anladık. Peki, Allâh’ın kullarını Allâh’a sevdirmek nasıl olur, dedim.
Buyurdu ki:
“-İnsanlara Allâh’ın sevdiği şeyleri emrederler, sevmediği şeylerden de sakındırırlar. İnsanlar da buna itaat edince Allâh -azze ve celle- onları sever.” (Ali el-Müttakî, III, 685-686; Beyhakî, Şuabu’l-îmân, I, 367; Heysemî, I, 126)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Mecîd: Fiilleri güzel, lütuf, keremi çok, şanı büyük, yüce, kadri çok büyük, medh ve övülmesinde ortağı bulunmayan demektir.
Kısa Günün Kârı
Tebliğ, İslâm dîninin esaslarını anlatarak onları yaymaya, insanlara benimsetip emirleri istikâmetinde yaşamalarını sağlamaya çalışmaktır.
Rabbim ahir ve akıbetimizi hayretsin, varsa kalan ömrümüzü geçen ömrümüzden hayırlı bereketli eylesin inşallah
