Günün Hasbihal Sohbeti ; Gözyaşı

Günün Hasbihal Sohbeti ; Gözyaşı

GENEL - 14-09-2025 11:51 187 kez okundu.

Günün Hasbihal Sohbeti ; Gözyaşı

Gözyaşı

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim 

“Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz! Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız! Haydi Allah’a secde edip O’na kulluk edin!” (Necm, 60-62)

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Bildiğimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız, yemek içmek içinize sinmezdi…” (Camiu’s-Sagîr, c. II s. 10)

Hak yolcularının Cenâb-ı Allah'a yaklaşabilmeleri için yegâne sığınak gözyaşıdır. Çünkü:

Gözyaşı: İçin, tehassür ifadesi ve gözün niyâzıdır.
Gözyaşı: Nedamet ma'nâsını taşır, Allah'a bir nevi tevbedir.
Gözyaşı: Aşkın derûnî hislerini coşturan kelimesiz ve sadâsız lisanıdır.
Gözyaşı: Ârifin kalbinin tercümanıdır.
Gözyaşı: Mağfiret için Allah'ın kullarından istediği istirhamıdır.
Gözyaşı: Hakk'ın rahmetini tahrîk ve merhametini celbeder.
Gözyaşı: Günahkârın sıdk ve ihlâs ile Rabblerine eyledikleri ubûdiyet incisinin dâneleridir.
Gözyaşı: Allah için öyle bir sermaye-i sadeftir ki, rahmet, merhamet ve mağfiret habbelerini içinde taşıyan seyyidü'l-istiğfar ve tevbe-i nasuhtur.
Gözyaşı: Günahların gufranıdır.
Gözyaşı: Muhlisin habbe-i ihlâsıdır.
Gözyaşı: Asînin kurtuluş ipidir.
Gözyaşı: Hulâsâ, vuslata erenlerin yegâne istinadgâhıdır. (M.Sâmi Ramazanoğlu, Altınoluk Dergisi Aralık-2001)

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

en-Nûr: Nurlandıran, nurun kaynağı, âlemleri nurlandıran, simalara, zihinlere ve gönüllere nur yağdıran, kulunun iç âlemini nurlandırarak onu hidâyete kavuşturan, hakkı, doğruyu görmesini sağlayan demektir.

Kısa Günün Kârı

Gönlündeki cürümden oluşan bir yarayı ömür boyu gözyaşları ile yıkayıp temizleyen gönül erleri, afvın cennetine girebilen âşık gönüllerden olabilirler. Onun için başta Peygamberler olmak üzere bütün velîler, sâlihler ve sâdıklar; darlıkta ve bollukta, kederde ve ferahta dâimâ Cenâb-ı Hakk’a ilticâ etmişler, yanış ve yakarış hâlinde bulunmuşlardır. Çünkü Peygamberlerde bile irade dışı gerçekleşen bir hatâ olarak ifade edilen “zelle”lerin bulunması sebebiyle tevbe ve istiğfârdan müstağnî kalabilecek hiçbir kul tasavvur olunamaz. Tevbe ve istiğfâr, gerçek mâhiyetiyle derûnî bir nedâmet, pişmanlık ve sığınma olması sebebiyle, Allâh’a yaklaşmanın en müessir vâsıtasıdır.

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Türkiye, mobil kullanım süresinde Avrupa birincisi

Türkiye, mobil kullanım süresinde Avrupa birincisi

14-10-2025 - GENEL

Günün Hasbihal Sohbeti ; İnsan İsrafı

Günün Hasbihal Sohbeti ; İnsan İsrafı

13-10-2025 - GENEL