Görmeyene Göz, Duymayana Kulak Olmak
Gönüllerdeki Engelleri Kaldıralım
Engelsiz bir dünya, sevgi, merhamet ve şefkatle inşa edilir. İnsanların fiziksel engellerinden ziyade, gönüllerdeki engelleri kaldırmak asıl vazifemizdir. Her birey, farklılıklarıyla bu dünyanın bir parçasıdır ve eşit haklara sahiptir.
Gönül kapılarımızı açtığımızda; engelli kardeşlerimizin hayatlarını kolaylaştırabilir, onları toplumun daha güçlü bir parçası hâline getirebiliriz. Çünkü unutmayalım: Gerçek engel, bilgiye, merhamete ve şefkate kapalı olan kalplerdedir.
İslam, Engelliliği Eksiklik Görmez
Engellilik, sadece bireyin değil; toplumun ve insanlığın ortak bir imtihanıdır. İslam dini, engelliliği bir kusur olarak görmez; sabır ve azimle karşılayanlara hem dünya hem de ahiret mükâfatı vadeder.
Sevgili Peygamberimiz (sav), engelli bireylere her zaman şefkatle yaklaşmış, haklarını korumuş ve toplum içinde saygın bir yer edinmelerini bizzat teşvik etmiştir.
Peygamber Efendimiz’in (sav) Örnekliği
Efendimiz’in hayatı, engelli bireylerin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik örneklerle doludur.
Âmâ sahabe Itban b. Malik (r.a.), Efendimiz’den evine gelip namaz kılmasını rica ettiğinde, Allah Rasûlü (sav) bu talebi büyük bir memnuniyetle kabul etmişti. Bu davranış, toplumun en hassas kesimini desteklemenin önemini gösteren büyük bir örnektir.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Kör olana güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur…” (Fetih, 17)
Bu ayet, engellilerin yaşamını zorlaştıracak tutumlardan uzak durmamızı emreder.
Hepimiz İmtihan Dünyasındayız
Bu dünya hepimiz için bir imtihan yeridir; kimimiz malıyla, kimimiz sağlığıyla, kimimiz engelleriyle sınanırız.
Ama engellilik, çalışmaya ve üretmeye engel değildir. Tarihte engellerine rağmen büyük işler başaran nice kıymetli şahsiyetler vardır.
Efendimiz (sav) şöyle buyurur:
“Allah sizin suretlerinize, mallarınıza bakmaz; kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim)
İnsanın değeri, dış görünüşünde değil; gönlünde taşıdığı iman ve ortaya koyduğu güzel amellerdedir.
Kur’an ve Sünnette Engellilik Örnekleri
Kur’an-ı Kerim; sabır, tevekkül ve teslimiyet dersleri verirken engelli peygamber ve salih kimselerin örneklerini de zikreder:
• Hz. Musa (a.s.) konuşma güçlüğüne rağmen bir ümmete peygamber olmuştur.
• Hz. Yakup (a.s.), gözlerini kaybetmesine rağmen Rabbine tevekkülünü sürdürmüştür.
• Hz. Eyüp (a.s.), ağır hastalığına rağmen sabırdan taviz vermemiştir.
Peygamber Efendimiz (sav), görme engelli sahabe Abdullah İbni Ümmi Mektum’u, bir olay üzerine uyarıldıktan sonra Medine’de yerine vekâlet edecek kadar önem vermiştir. Bu, engelli bireylerin toplumsal hayatta aktif roller alabileceğinin en güçlü delilidir.
Gerçek Sadaka: Destek Olmak
Dinimiz, görmeyenin gözü, duymayanın kulağı, yürüyemeyenin ayağı olmayı sadaka kabul eder.
Engelli bireyleri incitmek, onlarla alay etmek büyük bir günahtır; çünkü asıl engel, kalplerdeki merhametsizliktir.
Engelli kardeşlerimiz zorluklarıyla sınanırken; bizler de onlara karşı tavırlarımızla imtihan olmaktayız. Bu sebeple:
Onların önündeki engelleri kaldırmak, destek olmak ve hayatlarını kolaylaştırmak hem insani hem de dini bir sorumluluktur.
Daha Duyarlı Bir Toplum Mümkün
Engellilik konusunda daha duyarlı ve özenli bir toplum inşa etmek hepimizin elindedir.
Peygamberimizin (sav) engellilere karşı gösterdiği hassasiyeti örnek aldığımızda:
– onların yaşamlarına anlam katabilir,
– yüklerini hafifletebilir,
– hayata daha güçlü tutunmalarına vesile olabiliriz.
Unutmayalım:
Engelli kardeşlerimizin hak ettikleri yere ulaşmaları, yalnızca onların değil; hepimizin çabasıyla mümkündür.
Dua
Allah’ım…
Bizleri gönüllerdeki engelleri kaldıran, merhametiyle gönüllere dokunan kullarından eyle.
Engelli kardeşlerimize sabır, güç ve kolaylıklar ihsan eyle.
Onlara destek olmayı, yüklerini hafifletmeyi, yollarını açmayı bizlere nasip eyle.
Kalplerimizi kibirden, gönüllerimizi merhametsizlikten, davranışlarımızı da incitici tutumlardan muhafaza eyle.
Bizi; görene göz, duymayana kulak, yürüyemeyene destek, darda kalana omuz olabilen kullardan eyle.
Rahmetinle bizleri sar; iyilikte buluşan, şefkatte birleşen bir toplum olmayı nasip eyle.
Âmin.
Haftaya yeniden buluşmak dileğiyle…
Dua ile kalınız.