Türk eğitim-sen Siirt Şube Başkanı Cengiz ÖZBİLİCİ Güven Tazeledi

Türk eğitim-sen Siirt Şube Başkanı Cengiz ÖZBİLİCİ Güven Tazeledi

Türk eğitim-sen Siirt şubesinin 3 olan genel kurulu Siirt öğretmen evi toplantı salonunda  yapıldı genel kurulla milliyetçi hareket partisi Siirt il başkanı Cengizhan tükenmez ve yönetim kurulu üyeleri Siirt Ülkü ocakları il başkanı Abdulkadir Ekin ve yönetim üyeleri  delegeler ve misafirlerin  katıldığı genel kurulda yapılan oylamada Tekrar Güven tazeleyen Cengiz ÖZBİLİCİ başkanlığa seçildi.

Başkan Özbilici genel kurulda yaptığı konuşma ; Türk Eğitim-Sen Siirt Şubemizin 3. Olağan Genel Kurulu’na hoş geldiniz. Şahsım ve yönetim kurulum adına hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.

Bugün burada yalnızca bir genel kurul için değil, bir inancın, bir mücadelenin, bir teşkilat ahlakının devamı için bir aradayız. Kuruluşumuzdan bugüne kadar bu kutlu davada görev almış, emek vermiş, alın teri dökmüş tüm yol arkadaşlarıma en kalbi şükranlarımı sunuyorum.

Hakkın rahmetine kavuşmuş dava arkadaşlarımızı da rahmet ve minnetle anıyorum.

Onların bizlere devrettiği bu bayrağı, aynı onur ve kararlılıkla taşımaya devam ediyoruz.

Kıymetli dostlarım,

Biz adam gibi, dosdoğru, mertçe sendikacılık yapmaya çalışıyoruz.

Kimsenin hakkında gözü olmadan,

yanlışa yanlış, doğruya doğru demekten çekinmeden, evelemeden,

gevelemeden, eğilmeden,

bükülmeden dosdoğru, mertçe yaşamayı şiar edinmiş  arkadaşlarımızla nice zorlu yollardan  geçtik.

Hakkımız olmayanı  hiç talep etmedik, sadece hakkımızı istedik.Onurumuzla  yaşamanın mücadelesini  vermeye gayret ettik.

Bu zorlu yolculukta gücümüzü  üyelerimizden ve  teşkilatımızdan aldık.

Yolculuğumuza yoldaş olan, hiç yalnız bırakmayan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Sendikal mücadelemizde bazen önümüze dağlar çıkar,rüzgâr sert eser, yollar kapanır.Ama insanın içinde bir yer vardır ki, oraya hiçbir fırtına dokunamaz. İşte o yer, insanın inancı, azmi ve tutkusudur. O ateş bir kez yanarsa, hiçbir karanlık, hiçbir soğuk, hiçbir yağmur onu söndüremez.

Koltuklar gider, makamlar biter, unvanlar unutulur…

Ama şerefimiz, haysiyetimiz, duruşumuz bizimle kalır.

Bugün susarsak, yarın konuşacak yüzümüz kalmaz.

Bugün eğilirsek, bir ömür doğrulamayız.

Korku susturur, menfaat yozlaştırır, ama onur;

Onur, dimdik ayakta kalanların yüreğinde büyür.

Biz, hak bildiğimiz yolda yürümekten,

Doğruyu söylemekten,

Yanlışa yanlış demekten asla vazgeçmeyeceğiz.

Zira asıl makam, vicdandır!

Asıl rütbe, milletin yüreğindeki yerimizdir!

Hepimiz için aslolan bize emanet edilen görevleri hakkıyla yerine getirmek, nefsin gururuna kapılmadan tevazu ile yürümek ve hak ile hakikatin terazisinden ayrılmamaktır. Çünkü bu değerler, insanlığın ortak vicdanındır

İnsanoğlunun ardında bırakacağı en büyük bakiye, makamın ve menfaatin gölgesinde kaybolmuş bir ömür değil tevazu ile yoğrulmuş, hak ve hakikatin yolundan şaşmamış, gönüllerde iz bırakmış bir hayat olmalıdır. Zira insan, insan olarak kalabildiği sürece insandır.

Mütevazılığından ödün vermeyen, benliğiyle değil gönlüyle var olan, başkalarının derdiyle dertlenen kişiler vicdanen rahat olduğu gibi camiası tarafından da en üst derecede kabul göreceklerdir.

Bilinsin ki hak ve hakikat terazisinde adımların açık ve sağlam, bakışların görünür ve umut verici, sessizliğin ise derin ve anı geldiğinde anlaşılır olduğu taraflı tarafsız herkes tarafından görülecektir. Ve unutulmasın ki hak ve hakikatten saparak heveslerin peşinde ömür tüketenlerin vakti geldiğinde ardında ne iz ne de hatıra bırakmadıklarına herkes şahitlik edecektir dedi